Temmuzun sıcak mı sıcak nemli mi nemli bir gününde UNESCO Palace'ta yanda afişini gördüğünüz sergiye gittik. Konsere gitmeyi planlamıştık ancak zamanlama konusunda bir karışıklık olduğu için sergiyle yetindik. Bu sergi; Japon, Lübnanlı ve Filistinli çocukların çalışmalarından oluşuyor. Japonlar ne alaka dediğinizi der gibi oluyorum. Ülkemizde herkes çok "evrensel" düşündüğü için dünyanın bir ucuna karşılıksız gidebilmek pek ihtimal dahilinde sayılmaz. Yani, Somali'ye yardım gönderildiğini duyan biri bizim memlekette niye yardım yapmıyorlar tepkisini verebiliyor. Neyse efendim, Japonlar demek ki bütün dünyayı kendi evleri gibi görüyor olacaklar ki her sene kalkıp geliyorlarmış. Bu işbirliğinin hikayesine değinmeliyim önce. 1982'de meşhur Sabra ve Şatilla katliamları yaşandığı sırada, kamplara ilk ulaşan gazetecilerden biri Japon (kendisinden af diliyorum adını unuttum) beyefendi çok etkileniyor ve ülkesine döndükten sonra bir sürü ortak proje üretiyor. Her sene Japon çocuklar, ayda bir bir öğle yemeği paralarını Filistinli çocuklara göndermek için biriktiriyorlarmış. Biriken paralarla tam 30.000 tane şirin mi şirin hediye paketi yapılıyor ve içlerine okul malzemesi, şeker minik oyuncak, kendi fotoğrafları gibi hediyeler konuyor hatta bir de hiç görmedikleri arkadaşlarına mektup yazıyorlar. Gördüğünüz gibi atla deve değil, bunu duyunca ben şahsen utandım bugüne kadar hiç böyle bir şey yapmadığım için. Ardından kültürel etkinlikler; bu gezdiğim sergi gibi bir de konser. Japon çocuklar buraya gelemeseler de resimler çizip gönderiyorlar, bir Japon müzik grubu gelmişti bu konsere Filistinli ve Lübnanlı çocuklardan oluşan bir koro ile benim izleyemediğim konseri verdiler. Duygusallıktan değil gerçekten çok başarılı resimler, her hangi bir modern sanat müzesine koysanız sırıtmayacak heykeller yapmışlardı. Ben fazla gevezelik etmeden çekebildiğim kadarıyla, çocukların çalışmalarıyla sizleri başbaşa bırakıyorum.
Aslında çiçek böcek çağında olmaları gerekirmiş gibi geliyor ya hep çocukların. İnsana dokunuyor o yüzden çizdikleri bayraklar, üzgün suratlar...
Bu arada karşı salondaki sergide Lübnanlı genç bir güzel sanatlar öğrencisinin sergisini gezdim. O da bir sonra ki postta...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder