14 Temmuz 2010 Çarşamba

Nihayet Beyrut


Efendim geleli baya oluyor ancak ben yeni toparlanıp yazabiliyorum. Beyrut gezip görebileceğiniz en misafirperver, arkadaş canlısı şehir olabilir.(Hepsini gezmediğim için kesin konuşmuyorum dikkatinizi çekerim tabi eğer varsanız) Şehre geldiğimizde adres bulmak konusunda biraz sıkıntı çektik zira tabelalar yetersiz, çoğu sokak ismi ya sadece arapça yazılmış ya da yazılmamış. Bu yüzden gitmeden google map'ten ayrıntılı sokak planları almanız işe yarayabilir. Tabi google map'e girebilirsiniz. Sayın başbakanımızın bilgisayarını ödünç alabilirsiniz mesela arada youtube'dan da bir kaç video izler şenleniriz. Bir konuya başlayıp dağıtmadan devam etsem dilimi ısırabilirim illa bir politika. Neyse efendim, tabelaların eksikliğinden bahsetmiştik misafirperverlik demiştik. Bakınız yol bulamamızı telafi etmek istercesine bir lübnanlı habibi bize nasıl yardım etti. Yemek yediğimiz yerde adres sormuştuk (benim 2 aylığına kiraladığım oda-Beyrut'ta uzun süre kalacaklar için kalacak yer rehberi az sonra). Aslen polis olan sivil görünümlü insanlığa yardımı şiar etmiş habibi bize bizzat rehberlik edip oradan taksiyle dönebileceğini belirtti. Ev sahibimi defalarca telefonla arayarak bizi sokağımıza teslim etti. Tabi ki bir baba edasıyla cebine 20 dolar sıkıştırmaya çalışan babamı da es geçmemeliyiz. Telefon için dese de insanlığın son timsali polis bey kabul etmedi üstüne de bana telefon numarasını verdi ki bir şeye ihtiyacım olursa arayayım. Ya sevgili habibiler insanlık ölmemiş Beyrut'ta yaşıyor.
Sokağım güzeldi gece pek fazla dikkat etmemiştim. Sabah bir çıktım bir de ne göreyim bildiğin tank! Bir sokak başında bir sonunda...Tabi bunca zaman oryantalist zırıltıları dinlemiş biri olarak her ne kadar ön yargılı olmamaya çalışsam da bir an yine mi İsrail yine mi savaş der gibi oldum. Yalnız askerlerin ellerindeki silahlar kalaşnikof mu her neyse maşallahları var. Ağır silah dedikleri bu muydu acaba yoksa pahada mı ağır?
Henüz pek fazla fotoğraf çekemedim. Turistik gezileri ağırdan alıyor yiyip içiyorum ayıptır söylemesi. Bu sebeple bir kaç postta genel yaşam hakkında bilgi vermeyi planlıyorum. Zira ben gelmeden İstanbul'un bütün kitapçılarını tavaf ettim ancak bir Lübnan gezi kitabı bulamamıştım. Buradaki bir kitapçıda Lonely Planet'tan çıkma Syria&Lebanon edindim.
Burdan yetkililere sesleniyorum burası da bir turizm bölgesi lütfen sadece övropaya değer yüklemeyiniz! Neyse işte sanal ortamda türkçe bir gezi rehberi olsun istiyorum. Sadece turistik yerleri değil burada ne yenir, ne içilir, ne giyilir (bağyan arkadaşların seslerini duyar gibiyim), yakında nereler var hepsini anlatmaya çalışacağım. Lübnan için bavul rehberi bile görebilirsiniz burada.

1 yorum:

  1. Büyük bir heyacanla günlüğünüzü takip edeceğime emin olabilirsiniz. O kadar çok yer gezip hiç bir şey yazmayan arkadaşlarımıza umarım bu girişiminiz örnek olur. sevgiler :)

    YanıtlaSil