8 Temmuz 2010 Perşembe

Yolculuğa çıkmadan

Nerden başlasam ne anlatsam dedim 2 gün bekledim ve ilk post...Efendim öncelikle neden Beyrut'tayım, nasıl geldim, gelirken neler gördüm bunları kısaca anlatmak isterim. Bendeniz rektörümüzün deyimiyle Galassaray Üniversitesi'nde siyaset bilimi okumaya çalışan bir öğrenci parçası olarak, arapçaya merak salmıştım. Ancak araştırdım, baktım yaz okulları çok pahalıydı. Ben de Suriye'de ve Lübnan'da staj aramaya başladım. Hem ziyaret hem ticaret hesabı. Yaz vakti ekvatora yaklaşmaya bu kadar can atmam oldukça enteresan kabul ediyorum.
Beyrut'taki UNYA'e başvurmuştum mayısta onlarda beni kırmadı Ezgi'ciğim gel tabi burası senin yerin dediler...Neden ben diye sormadım değil. Ancak asistanı olduğum proje tam olarak benim CV'de geyik niyetine doldurduğum interests kısmına uyuyor. (Evet ben de edebiyat yazangillerdenim ama satranç yazmıyorum). Velhasıl "Women Right to Nationality" projesinde çalışmak için buradayım. Beyrut'ta kalacak yer arayanlar-arayacaklar burada öğrenci olmayı düşünenler için ayrıntılı bir accomodation postu yapacağıma söz veriyorum. Ben çektim siz çekmeyin. Ama şimdi biraz yolculuğumuzdan bahsetmek istiyorum.
%0sini geçmiş ama hala macera ruhunu kaybetmemiş sevgili annem ve babam uçak yerine arabayla gidelim önerisinde bulundular. Ben de uçarak atladım çünkü Hatay'ı ve Halep'i, yolda geçerken de olsa Tripoli'i, Byblos'u da görme şansımız olacaktı. Bizim ekip diğer maceraperest aile dostlarının katılımıyla büyüdü e haliyle arabamız da büyüdü.
Antakya'da nerede künefe yenir? Az sonraaa...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder